22.Haziran.2019 – El Kol Dengeleri ( Fotoğrafları)

Öncelikle uzun zamandır yapmayı planladığım ve  istediğim atölyeleri artık hayata geçirdiğim için inanılmaz mutluyum.

Tecrübelerimi, bildiğim kadarıyla aktarabilmeyi, paylaşmayı çok seviyorum ve bildiklerim kadarını aktarırken de sevgili katılımcılarımdan bir sürü şey öğreniyorum.

İçlerinde çok kıymetli hocalar var, hoca adayları var, sadece yoga ile ilgilenenler ya da yogaya yeni merak salmış olanlar da var. Her birinden çok değerli bilgiler ediniyorum.

Her zaman inandığım bir gerçek var; niyetin iyiyse, yoluna çıkanlar da iyi olacaktır. Bunu hayatımın her alanında (seyahat, iş vb) tekrar tekrar tecrübe ediyorum. Bu atölyeye niyet ettiğimde de, bir kez daha karşılaştım.

Atölyeyi yapmadan önce yine aynı içeriği yapacağımı ve benim için hazır bir şeyler olacağını düşünüyordum. Sonra ilk karşılaştığım şey şuydu;eski atölyeme katılan Dilek Kanlı, yeniden atölyeme katılmak istediğini söyledi. Şaşırdım. Sevindim. Mutlu oldum. Aynı atölyeye 2. Kez bir kişinin katılacak olması benim için çok gurur vericiydi. Bir süre bunun heyecanını yaşadım. Durdum sonra. Eee ben yine aynı atölyeyi yapmayı planlıyordum. Noldu şimdi Dilek gelince planlarda değişiklik oldu ?

Ve

ona dedim ki “atölye yine aynı olacak biliyorsun değil mi? “

-“olsun, ben yine de gelirim, farklı enerjilerle beraber olmak ve paylaşımda olmayı seviyorum ” dedi..

haklıydı aslında…

Atölye bahaneydi önemli olan o aramızda kurduğumuz bağdı.   Gelmesine mutlu oldum. Ancak ona aynı atölyeyi sunmak istemedim, neredeyse son güne kadar yeni, yaratıcı bir akış ya da fikir aklıma gelmiyordu.

Sonunda istemeden de olsa aynı atölyeyi yapmaya karar vermiştim. ama içime sinmeyen bir şeyler vardı hala.

Bir kaç gün sonra farklı bir kapı daha açıldı. Çok sevgili Eylül bana ulaştı, (isimler sizin için bir şey ifade etmeyecektir. Belki de Olaylara dikkati  getirebilirsiniz ) Eylül arkeoloji Öğrencisi, Onunla görüşmemizden sonra çok güzel bir sonuç gerçekleşti. Eylül bana ağaç tütsüleri olduğunu söyledi ve aramızda geçen başka diyaloglar sonucunda,  onunla yüz yüze görüşüp bazı kararlar aldık. Bunları çok yakında bu linkte sizlerle paylaşacağım…

Bu tütsülerden atölyede  hediye verebileceğimize karar verdik.

 

Ben her atölyemde kağıda yazılmış bir not bile olsa küçük bir parça benden bırakabilmeyi seviyorum..

Bu atölyeye ve bana kattıkları İçin; Dilek ve Eylül’e ayrıca teşekkür etmek istedim.

Bir çok şeyi yeniden farketmeme yardımcı oldular.

Farklı ama özünde ortak noktadaki enerjiler bir şekilde buluşmaya başlıyordu, hayat; niyetin doğrultusunda sana seçimler sunuyor, görmek, farketmek, harekete geçip, geçmemek yine bizim  kişisel seçimlerimizdi…

Dilek o gün bana farklı enerjilerle bir arada olabilmeyi söylerken; aslında o alanda olması gerekenlerin kendiliğinden orada olabileceğini hatırlatıyordu, yeniden.

Atölye günü yaklaşırken; halen kafamda şekillenmiş bir ders planı yoktu. Son geceden bir gün önce; pratik yaparken benim de içime sinen bir vinyasa ve ders içeriği oluşturdum. Yeni bir şeyler sunacak olmak daha çok içime sinmişti.

 

Akış yine beni destekliyordu.

Ama hala üzüldüğüm bir konu vardı, atölyede yeterli kişi sayısına ulaşamamıştım, bir kaç iptal de vardı üstelik. Biraz üzgündüm.

Son güne kadar 9 kişi olan atölyem ( net olanlarla ) bir an da 15 e çıktı. Bir sürü güzel yürek bana, o son iki gün yazmaya başladı.

Atölye günü gelip çattı, her şey tıkır tıkır gitmeye başladı, yine muhteşem bir enerji alanı vardı, herkes birbirini hissedebildi bence, güzel enerjilerin tek tek ayrı alanları varken, o alandayken bir bütün olduk.

Workshop’a daha öncesinden tanıdığım; birbirinden değerli kişilerde geldi, iyi ki onlarda oradaydı, bana inanılmaz güç verdiler.  Çağla, Görkem, Pınar, Derya.

Workshop bittikten sonra; başka bir katılımcımdan aldığım özel bir mesaj beni hem şaşırtan, hem de onur duymamı sağlayan güzel bir mesajdı…

O mesajdan sonra, herkesin fikir ve düşüncelerine sonsuz saygı duyabildiğimi gördüm. Kendisi bazı sersenişlerde bulundu, olumsuz yorumları kolay kolay kabul etmez, paylaşmaz ve kendimize dersler çıkarmayız.

Şimdi size olumlu yanıtları paylaşmayacağım. Az çok nasıl yorumlar olabileceğini tahmin edebilirsiniz.

Mesajdaki olumsuz yorumun özetini paylaşmaya karar verdim.

“Bu kadar konunun 2 saatte nasıl verilebileceğine şaşırmıştım ve kimsenin sağlık durumunu sormadınız ” diye devam eden serzenişli bir mesajla başlayıp teşekkürle biten gayet kibar bir mesajdı.

Evet seviye 1 de 8,  seviye 2 de 8 asana belirlemiştim kendimce, ve bence de çok haklıydı, bu her asana birbirinden değerli ve üzerinde belki de günlerce çalışılması gereken konulardı, ancak bu atölyenin püf noktalar olması gerekiyordu. Her bir Asanayı ayrı ayrı ele alacak olsaydım. Aylar sürebilecek bir atölye olabilirdi.

Atlanan bir detay vardı; Ben bir eğitmenlik atölyesi vermiyordum ki. O sonra inşallah. 🙂

O sebeple verebildiğim kadar püf nokta vermeliydim…

Odak noktam buydu.

Kimsenin sağlık durumunu sormadığım konusu ise o katılımcımın dışarıdan olayları yargılayış biçimiydi.  Çünkü ortak kurduğumuz gruplara bile katılmayı tercih etmemişti.

Ortak gruba almadan önce hemen hemen herkese yoga geçmişlerini ve seviyelerini sormuştum.

Böyle Atölyelere Katılırken Neleri Göze Almalıyız.

  • Bu tarz atölyelerde bireylerin kendi sorumluluklarını almaları gerekmektedir.
  • Durmak veya devam etmek istedikleri yerde birey kendi karalarını verebilecek karar ve yetiye sahiptir.

Katılımcım elbet haklıydı, herkesin farklı sağlıksal sorunları olabilirdi, atlanmaması gereken bir detay da aslında şuydu; her beden kendi farkındalığı içerisinde olmalıydı, tavırlar ,düşünceler ve davranışlar bizim karakterlerimizi oluşturur.

  • Yoga yaparken; siz siz olun hiç bir zaman asana içerisine girmeye zorlamayın bedeni,
  • yoga yaparken;  aslında tavrımızı, düşüncelerimizi, nefesimizi ve bedenimizi tanıyarak yapmamız gerektiğini, aklımızın bir köşesinde tutmaya niyet edelim.

Eğer hırslı, öfkeli, gergin, memnuniyetsiz, mutsuz gibi tavırlar içerisindeysek, aslında bu da bizim kendimiz ile olan sınavımızdır.

Yoga bize Tavrımızı farkedebilmeyi de söyler.

Karşıdakinin bedeninden başka bir şahıs sorumlu tutulamaz. Hele grup dersi veya atölyelerde…

Bireysel çalışmalarda dikkat edilmesi gereken her detay hoca tarafından verilmelidir, o apayrı bir konu.

Şayet benim sağlıksal bir sorunum varsa ve bir atölyeye katılıyorsam; devam edip etmeme kararını yine ben verebilirim.

Menisküsüm yırtıkken ben Pilates Eğitmenliğine gitme kararı aldım. Bunu karşımdaki hoca bilmek zorunda da değildi.

Bunca zaman katıldığım atölyelerden her daim ben sorumlu olduğum gibi – hoca ne kadar ısrar ederse etsin, yapmak veya yapmamak gibi seçeneklerim olduğunu bilirim.

Hırs ve azim yapıyorsam da bu benim kendi karmamdır. 🙂

(Özel Karma  :  Yaşadığımız her şeyin sorumluluğunun bize ait olduğunu anlamak ve bu yönde bir farkındalık oluşturmak olarak kısaca özetlenebilir belki de.  Düşüncelerinize, davranışlarınıza, bedeninize bu yüzden iyi davranın,  iyilik yapın, iyi düşünün ve iyi yaşayın, iyi kalın.

Bizim ata sözlerimize bakarsanız karmayı aslında görebiliriz. « İyilik eden, iyilik bulur »« rüzgar eken fırtına biçer » atasözlerimizden de anlayabileceğimiz gibi karma felsefesi bizim kültürümüzde de mevcuttur.)

Yani özetle ben kendi kararlarımı verme özgürlüğüne sahip bir bireyim. Seçimlerimin de sorumluluklarını alarak , sonuçlarına katlanabilirim.

Eğitmen Atölyelerde Nasıl Davranmalı  :

  • Katıldığınız atölyeler de eğitmen sadece yol gösterici olmalıdır.
  • Belki teşvik edici ve moral veren olabilir.
  • Kişinin sağlık açısında her hangi bir problemi yoksa bile, yaşadığı bazı travmalar olabilir.
  • Eğitmen bu durumda, yapabileceğine inanıyorsa – iyi bir gözlem yaptıysa – kişiye sadece deneyip demek istemediğini sorabilir.
  • Ancak karşıdaki kişi bir rahatsızlığını dile getirdiğinde eğitmenin ısrar etme lüksü yoktur.
  • Böyle bir durum yaşandığındaysa; benim tavrım her zaman “zorlamayın, bugün bu kadardır”  demeye devam etmek olacaktır. Bu da benim yogaya yaklaşış bicimimdir. Siz benim cümlelerimle cevap vermek zorunda değilsiniz 🙂

Böylece bu yaşanalardan ders çıkarmak ya da çıkarmamak da yine benim (bireyin) tercihimdir. Atölyelerde bireylerin beklentisinin neler olabileceğini de bana anlatan bir yaklaşım tarzı kazanmış oldum.

Katılımcımın bu değerli ve samimi yorumundan sonra aslında, bambaşka yeni fikirler gelişti kafamda. Bu Atölye harici başka bir atölye daha gerçekleştirebilirdim. Özel seçim atölye 🙂

Ve kafamda o an bir şeyler belirmeye başladı. Bu kısmı şimdilik Süpriz olarak tutuyorum. Tam olarak Netleştiğinde Bu atölye ile ilgili linki buraya ekleyeceğim. Çok heyecan verici bir atölye daha geliyor olabilir  🙂

Cümlelerimi toparlayacak olursam; atölyeye katılan her can benim için çok kıymetli.

İyi ki, o gün kocaman bir alan açtık birbirimize, iyi ki geldiniz..

Tüm bunları farkedebildiğim için binlerce şükürler olsun.

Ben yalnızca Nilgün Algüney ‘im ne bir kurum ne bir studio. Ben benim.

 

Ben olduğum kadarım ve olduğum kadarıyla her zaman  sizlerle buluşmaya niyet ediyorum…

Tüm bunları farkedebilmem için alan açan herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Namaste

Nilgün Algüney

Hep Beraber çok güzeliz

 

Atolye Görselleri

22.Haziran.2019 – El Kol Dengeleri ( Fotoğrafları)” için 5 yorum

  1. Yüreğine sağlık Nilgün’ cüm ? Hep atölyene katılmak isteyip bir türlü katılamamış olmaktan doğan güçlü istek enerjim benim o atölyede orada o güzel enerjinin içinde olmamı sağladı..İyi ki geldim, o güzel enerjinin içinde bulundum, farkına vardım, aldım ve kabul ettim.. İmkanı sunduğun ve öğrettiklerin için teşekkür ederim sana? Yine capcanlı enerjilerle dolu atölyende buluşmak dileğiyle..Namaste ??

  2. Nilgün,
    Atölye pozları anlatışın ve bizi cesaretlendirişin…
    Birarada olduğumuz grubun enerjisi…
    Her şey harikaydı.
    Hepsi için teşekkür ederim.
    Duygularını bu kadar güzel ifade ettiğin bir günü birlikte yaşadığımız için de ayrıca mutluyum.
    Ne güzel söylemişsin
    Yoga bize Tavrımızı farkedebilmeyi de söyler.!
    Yoga tavrıyla yürüyebilmek dileğimle.
    Kocaman öpüyrum seni

  3. bedenimi daha fazla tanıma imkanı buldum, katılımcı arkadaşlarla birlikte, harika bir ortam oluşmuştu
    emeğinize sağlık…

Bir yanıt yazın